24 Şubat 2011 Perşembe

Zeytin Piyazı



  • 1 su bardağı kırmızı biberli yeşil zeytin turşusu
  • dörtte bir su bardağı ceviz
  • dörtte bir su bardağı yeşil soğan
  • yarım su bardağı maydanoz
  • 2 diş sarımsak
  • 1 talı kaşığı nar pekmezi (ben nar ekşili sos kullandım)
  • arzuya göre nar taneleri
Hazırlanması:
Zeytinleri, cevizi, maydanozu, soğanı ayrı ayrı bıçakla kıyın. Sarımsağı dövün. Hepsini karıştırıp servis tabağına alın. Nar ekşisini döküp tuzunu ayarlayın.

Natürel Zeytinyağı Üretimi


Üretim Aşamaları


1. Zeytinlerin Temizlenmesi / Yıkanması 

İşlenmek üzere fabrikaya getirilen zeytinler doğal olarak dal, yaprak, toprak, böcek vb. yabancı maddeler içerirler.  İklime, yöreye ve zeytin toplama yöntemine göre zeytinde bulunan yabancı madde miktarı değişiklik gösterir.  Yabancı maddenin giderilmesi kaliteli yağ elde edilmesi için oldukça önemli bir unsurdur. Örneğin zeytinlerin fazla miktarlarda yaprak içermesi, özellikle metal kırıcıların kullanılması durumunda, yağın yeşil renginin artmasına, duyusal açıdan da istenmeyen sonuçların oluşmasına sebebiyet verir. Daha sonraki aşamalarda kullanılan ekipmanların ömrünü uzatmak açısından da yıkama işlemi önemli bir unsurdur. 

2. Zeytinlerin Kırılması-Ezilmesi

Yıkama sonrası zeytinler ileriki işlemlerde yağın daha iyi ayrılabilmesi için kırma ve ezme işlemlerine tabi tutulur.  Ezme işlemi ile zeytin dokusu parçalanmakta, yağ damlacıkları serbest kalıp birleşerek daha büyük yağ damlacıkları oluşturmakta ve böylece yağın ayrıştırılması kolaylaştırılmaktadır. 

3. Malaksasyon

Zeytin ezme işleminden geçtikten sonra katı-sıvı fazların ayrılması için zeytin hamurunun yoğrulması gereklidir. Yoğurmada hamur yavaş ve devamlı bir şekilde karıştırılır. Burada amaç, devamlı bir faz teşkil edecek şekilde yağ damlacıklarının daha büyük damlalar haline gelmesine yardım etmek, aynı zamanda yağ/su emülsiyonunu kırarak serbest yağ oranını arttırmaktır.

4. Fazların Ayrılması

Katı ve sıvı maddelerin özgül ağırlıklarının farklı olması prensibinden yola çıkılarak, önceki aşamalarda elde edilen sulu hamura santrifüj yöntemi uygulanır.  Böylece aynı anda yağ, karasu ve prinanın ayrışması sağlanır.  Bu işlem 3000–4000 dev/dk ile dönen ve dekantör denen santrifüj makinelerinde gerçekleştirilir. Bu işlem esnasında hamuru sulandırmak için su ilave edilir.  Hamura katılan su miktarı 100 kg zeytin için 60–70 litre ile 100–110 litre arasında değişebilmektedir. 

Bu aşamada kullanılan suyun sıcaklığı yağın kalitesini ve ömrünü etkileyen önemli faktörlerden biridir. İdeal şartlarda kullanılan su 32°C’den yüksek olmamalıdır. Ancak suyun sıcaklığı arttıkça birim zeytinden alınan yağ miktarı artmaktadır.

UYARLAYAN: Bahar - Alp TAPKAÇ

Selüliti azaltırken bronzlaşın…


Zeytinyağının güzellikteki faydaları uzun süredir biliniyor. Cilt için optimum nemlendirici olmasının yanında, UV ışınları etkisi altında hasar görmüş cildi de rahatlatmaktadır. Ancak bunların ötesinde zeytinyağını kahve telvesi ile karıştırarak hem selülit görüntüsünü azaltabileceğiniz hem de nefis bir bronz görünüm yakalayabileceğiniz bir formül hoşunuza gidebilir.

Bir parfümeriye ya da eczaneye gittiğinizde, pahalı selülit kremlerini incelerseniz, pek çoğunun kafein içerdiğini göreceksiniz. Selülitli bölgenin kahve telvesi ile ovulması, oradaki kan dolaşımını arttırarak deri altındaki yağ hücrelerin parçalanmasına yardımcı olacaktır.
Buna ek olarak kafein, cildin doğal bronzlaşmasını arttırıcı etki yapmaktadır. Kendi “selülit kremi – cilt sıkılaştırıcı – oto bronzlaştırıcınızı” tek bir reçetede kendiniz yapabilirsiniz. En iyi sonuç için bu kremi haftada 2 defa uygulayın.

İhtiyacınız olanlar:
  • Yaklaşık 250 gram kahve telvesi (kullanılmış filtre kahve ya da Türk kahvesi olabilir)
  • 1 – 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Lastik eldivenler
  • Banyo zeminine yaymak için gazete kâğıdı
  • Strech film
Ne yapacaksınız?
1.     Zeytinyağı ve telveyi karıştırın.
2.     Cildinizi hazırlamak ve gözenekleri açmak için sıcak bir duş alın.
3.     Vücudunuzu hafifçe kurulayın.
4.     Gazete kâğıdının üzerinde durun ve hazırladığınız kremi selülitli bölgelere uygulayın. Eldivenleri takarak sürdüğünüz karışımı dairesel hareketlerle iyice ovalayarak masaj yapın. Kahve karışımının büyük bölümü yere düşüyor diye endişelenmeyin, kalan kısım cildiniz için yeterli olacaktır. 10 dakika kadar bekleyin.
5.     Ardından ılık suyla duş alırken cildinizin ipeksi yumuşaklığını hissedebilirsiniz.
6.     Daha sonra cildinize biraz zeytinyağı sürün, mümkünse zeytinyağını sprey şişe içinde kullanın. Zeytinyağı harika yayılma kabiliyeti ile iyi bir cilt yumuşatıcısıdır.
7.     Parçalanmış yağları ve toksinleri vücuttan atabilmek için bol bol su için.
Ayrıca daha hızlı bir etki ve detoks amacıyla, uygulama alanına strech film sararak birkaç dakika bekleyebilirsiniz.

Çeviren: Bahar ÇELİK TAPKAÇ

22 Şubat 2011 Salı

Organik Tarım


Organik tarım nedir?
Ürün yetiştirilmesi, toplanması, hasat, kesim, işleme, tasnif, ambalajlama, etiketleme, muhafaza, depolama, taşıma ile ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar olan diğer işlemlerde, kimyasal madde veya tarım ilacı kullanılmadan yapılan tarım "organik tarım" olarak tanımlanır.
Tüm işlemler, yeterliği onaylanmış kurum ve kuruluşlar tarafından; kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarının, laboratuarların ulusal ve uluslararası kabul görmüş teknik kriterlere göre değerlendirilmesi, yeterliğinin onaylanması ve düzenli aralıklarla denetlenmesi söz konusudur.
ETO Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği'nin web sitesinde yapılan tanıma göre; "ekolojik tarım, tarımsal üretimde yanlış uygulamalar sonucu bozulan doğal dengeyi korumayı amaçlayan alternatif bir üretim yöntemidir. Bu yöntemde sentetik gübre, ilaç, büyüme maddeleri ve genetik yapısı değiştirilmiş edilmiş organizmalar (GDO) kullanılmadan verim ve kalite sürekliliği sağlanır."
"Organik", "ekolojik", "biyolojik" kelimeleri aynı anlama mı geliyor?
1 Aralık 2004 yılında kabul edilen 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu'na göre, "organik" kelimesi "ekolojik" ve "biyolojik" kelimeleriyle eşdeğer anlamı ifade eder.
Organik Tarımın yapıldığı arazilerin özellikleri nelerdir?
Organik üretim yapılacak arazinin; geleneksel üretim yapılan bölgelerden, işlek anayollardan, ağır sanayi tesislerinden, maden işletmelerinden kentsel atıkların toplu olarak bırakıldığı alanlardan, kirletici atıklar içeren akarsu ve yeraltı sularından etkilenmeyecek bir mesafede olması gerekir. Bu mesafeler kontrol kuruluşu tarafından belirlenir.
Organik tarımın temel ilkeleri nelerdir?
Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği'nin (ETO) web sitesinde yapılan tanıma göre;
Ekolojik Tarımın Temel İlkeleri
- Doğal çevre ile uyumlu üretim,
- Çiftlik veya yerel kaynakların kullanımına dayanan kendine yeterli kapalı bir sistemin oluşturulması,
- Nihai ürün yerine tüm üretim sürecinin kontrol edilip ürünün sertifikalandırılması,
Bitkisel Üretimde;
- Gerektiğinde ve uygun yöntemlerle toprak işleme,
- Topraktaki organik madde ve verimliliğinin korunması,
- Kimyasal gübre yerine toprak verimliliğinin ekim nöbeti, yeşil ve organik gübrelerle sağlaması,
- Dayanıklı, sağlıklı tohum ve bitki çeşitlerinin seçimi,
- Uygun ekim-dikim yöntemleri ve zamanı,
- Bitki direncinin arttırılması, hastalık ve zararlılara karşı gerektiğinde kültürel ve biyolojik yöntemler ile organik kökenli uygulamaların kullanımı,
- Yabancı ot kontrolünde ekim nöbeti, bitkilerinin morfolojik özellikleri gibi yöntemlerin ele alınıp gerektiğinde mekanik yöntemlerin kullanımı,
- Ekolojik yöntemlere uygun hasat, depolama ve dağıtım,
- Ekolojik işletme esasları,
Hayvansal Üretimde
- Sağlıklı hayvan yetiştiriciliği,
- Hayvan barınaklarında uygun yaşam koşulları,
- İşletmede yemlerin üretilmesi ve organik yemlerden yararlanma,
- Damızlık ve ırk seçiminde ekolojik uygunluk.
Organik tarımda bitkiler nasıl korunuyor?

Organik tarımda, sentetik kimyasal maddelerin (örn. genelde gübreler, ot ilaçları, bitki koruma ürünleri, insektisitler ve pestisitler) kullanımı yasaklanmıştır. Bitkiler öncelikle hastalıklara dirençli türlerin seçilmesi ve uygun toprak işleme metotları vasıtasıyla korunmaktadır. Bunlar:

- ürün rotasyonu, örn. aynı arazide ardışık olarak aynı ürün yetiştirilemez. Bu metodun temelini oluşturan mantık, parazitler gelişemez ve bitki besinleri aşırı tüketilmez.
- sıra çalıları ve ağaçların dikilmesi, sadece peyzajı daha hoş yapmaz, aynı zamanda parazitlerin doğal düşmanları için barınak sağlar ve komşu alanlardan gelen kirlilik maddelerine karşı fiziksel bir bariyer oluşturur.
- ara ürün yetiştirme, örn. bir ürün diğerlerinin parazitleri tarafından seviliyorsa, farklı ürünlerin paralel işlenmesi.

Organik tarım, iyi-bozunmuş gübre ve organik kompostlar (örn. çimen vb.) ve yeşil gübre gibi doğal gübreleri kullanır. Örn. bu amaç için dikilmiş yonca ve hardal gibi bitkilerin toprağa karıştırılması.

Bitkileri hastalık ve zararlılardan korumak gerektiğinde, bitkisel, hayvansal veya mineral orijinli doğal maddeler kullanılır, örn. bitki ekstraktları, faydalı predatörler, kaya unu veya toprak yapısını ve kimyasal kompozisyonunu ıslah eden ve bitkileri kriptogamik saldırıdan koruyan doğal mineral maddeler.

Organik toprak işleme teknikleri çiftlikte doğal dengeyi düzenler. Bununla beraber, parazit saldırısı veya diğer zıt faktörler meydana gelebilir, operatör sadece AB Yönetmeliği ("pozitif liste" diye adlandırılır) tarafından izin verildiği açıkça ifade edilmiş doğal orijinli maddeleri kullanmak zorundadır.

Daha fazla bilgi için www.icea-tr.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Toplama zamanına göre zeytinyağları


1- Erken Hasat Natürel zeytinyağı
Zeytin hasadının erken dönemlerinde toplanmış zeytinlerden elde edilir. Toplanan zeytinler ağırlıkla yeşildir. Dolayısı ile kusursuz bir işleme sonrası zeytinyağı da ağırlıkla yeşil zeytin gibi kokacaktır. Bana göre zeytinyağının gerçek tadına ulaşabileceğiniz en güzel yağ tipidir. Bir kere bu yağa alıştınız mı, başka bir yağ tüketmeniz neredeyse olanaksızdır. Özellikle salatalarda kendisi gösterir. Yöresine göre özellik taşıyan tadı, salataya ayrı bir güzellik katar. Fiyatı diğer zeytinyağlarına göre biraz daha fazladır, çünkü yeşil zeytinin barındırdığı yağ oranı, siyah zeytine göre daha az olacaktır.


2- Normal hasat (orta hasat) natürel zeytinyağı
Piyasadaki zeytinyağlarının çok büyük bölümü orta hasat ya da normal hasat adı verilen dönemde toplanmış zeytinlerden elde edilir. 


3- Geç hasat natürel zeytinyağı
Hasat döneminin bitimine doğru hatta sezon bittikten sonra kalanlardan toplanan zeytinlerden elde edilir. Büyük olasılıkla yüksek asitlidir ve çoğunlukla rafinajlık olacaktır. Ancak bazı yöreler bu çeşide alışmıştır ve özellikle aranır.

19 Şubat 2011 Cumartesi

Zeytin ağacı... Bizim ağaçlar...

Zeytin ağacı (Olea europea) narin bir ağaçtır. Ağır ve zahmetli büyümesine karşın oldukça uzun ömürlüdür. Bir zeytin ağacının ortalama ömrü 300-400 yıldır, ancak 3 bin yaşında zeytin ağaçlarına da rastlanmıştır. Bu nedenle zeytin ağacının adı mitoloji ve botanikte “ölümsüz ağaç”tır.


Derinlere uzayan kökleri sayesinde kalkerli, çakıllı, taşlı ve kurak topraklarda yetiştirilmeye elverişli olan zeytin ağacı için en verimli ortam yazları sıcak, kışları ise ılıman geçen iklimlerdir. Çünkü zeytin ağacı ışığı, güneşi ve 15° C üstündeki sıcaklığı sever. Yıllık ortalama 220 mm yağış zeytin ağacının verimli bir şekilde büyümesi için yeterlidir. Zeytin ağacı genellikle rakımı düşük coğrafyalarda yetişir. Ancak denizden 1000 metre yükseklikte de zeytin tarımı yapılabilmektedir. Çalı görünümündeki zeytin ağacının yapraklarının üst yüzü koyu, alt yüzü ise gümüş rengindedir. Yapraklar mükemmel bir düzen içinde dalın iki tarafından karşılıklı olarak çıkar. Ortalama 40 - 50 cm. genişliğindeki gövde çürümeye karşı çok dayanaklıdır. Ağaç yaşlanınca yumrulardan gelişen yeni uçlar gövdeyi tazeler. Ortalama boyu 4 - 10 m olan zeytin ağacı bir yıl bol, bir yıl az ürün verir. Çiçek verme mevsimi kuzey yarım kürede Nisan - Haziran ayları arasındadır. Yeşil zeytinler Ağustos ayı sonundan Kasım ayı başına kadar olan süre içinde olgunlaşır.


Bizim arazilerdeki ağaçlar da biraz eskidir... Arada çok enteresan ağaçlar da var haliyle, işte onlardan bazıları...






KAYNAK: http://tr.wikipedia.org/wiki/Zeytinya%C4%9F%C4%B1
Fotoğraflar: Alparslan Tapkaç

Sarımsaklı Ekmek



Yukarıdaki fotoğrafta sarımsaklı ekmeğin baz hali gösteriliyor. Fırında ekmeğinizi bu şekilde hazırladıktan sonra üzerini istediğiniz malzemelerle süslemeniz mümkün. Ben aşağıdaki tarifte basit bir şekilde domates, fesleğen ve parmesan üçlüsünü kullandım. Siz de zevkinize göre pek çok alternatif kullanabilirsiniz.

Malzemeler
  • Baget ekmek
  • Natürel sızma zeytinyağı
  • Tuz
  • 1 baş sarımsak (tercihen hafif kavrulmuş)
  • 3 domates (küp küp doğranmış)
  • 6 yaprak taze reyhan ya da 1 sap fesleğen (ince kıyılmış)
  • 2 yemek kaşığı rendelenmiş parmesan peyniri

Hazırlanışı:
  1. Fırını 200oC’ye ısıtın.
  2. Baget ekmeyi 1 cm kalınlığında dilimleyin ve tepsiye dizin. Ekmekleri natürel sızma zeytinyağı ile ıslatın ve tuzla hafifçe tatlandırın. Dilimlerin üzerine (kavrulmuş) sarımsağı yayın.
  3. Fırında altın renk alana kadar yaklaşık 15 dakika pişirin.
  4. Domates küpleri, fesleğen ve rendelenmiş parmesan peyniri ile süsleyin. Üzerine biraz daha natürel sızma zeytinyağı gezdirin. Hemen servis yapın.


GÖRSEL: http://www.hamaratabla.com 

18 Şubat 2011 Cuma

Kolon sızması nedir?

Takip edenler duymuşlardır: Zeytinyağı sektörü "Kolon sızması sahteciliği" ile çalkalanıyor. Zeytinağacı Dergisi'nin haberine göre Zeytindostu Derneği ve TİM’in öncülüğünde 17 sivil toplum örgütünün başlattığı ‘El ele zeytinyağında yüzde 100 güvence’ isimli proje kapsamında analizi yapılan 82 üründen yarısının sağlığa uygun olmadığı tespit edildi.

Peki nedir bu kolon sızması? Şimdi malum, natürel zeytinyağı asit değerlerine göre natürel sızma ve natürel birinci olarak ayrılıyor, bu asit derecelerinin üzerindeki yağlar ise rafinajlık olarak nitelendiriliyor. İşte kolon sızması aslında sızma kategorisine girmeyen yüksek asitli yağların rafine edilmesi gerekirken yapılmayıp ısıl işlem ile asit değerinin sızma değerlerine çekilmesi şeklinde tanımlanabilir.

Yasağa rağmen, piyasada satılan her iki sızma zeytinyağından birini, yüksek asit oranı kolon yöntemiyle düşürülmüş yağlar oluşturuyor. Vitamin ve gıda değerlerinde kayba yol açan bu yöntem sayesinde rafinajlık zeytinyağları, yüksek ısıda vakumlama yöntemiyle işleme tabi tutularak, asit oranları sızma seviyesine (yüzde 0.8) kadar çekilebiliyor. Kolon yağları işlem görmesi nedeni ile duyusal özellikler olarak naturel sızma zeytinyağında bulunan doğal aromaları yitirebiliyor. Kötü tat ve kokusu alınsa dahi, kusur içerip kısa sürede oksidasyona uğrayabiliyor. Yani bu yağlar uzun süre beklediği taktirde oksitlendiği için ransid olarak tanımlanan kusur oluşuyor.

Bir zeytinyağının doğal yöntemlerle mi yoksa kolon yöntemiyle mi sızmaya dönüştürüldüğü de ancak, laboratuvar ortamında yapılan testler sonucunda belirlenebiliyor. Kolon yağı ile naturel sızma zeytinyağı arasında ise çok ciddi emek ve maliyet farkı var.

Kaynaklar: http://www.forumfood.net/kolon-sizmasi-sahteciligi

15 Şubat 2011 Salı

Hurma zeytin nedir?

Doğanın mucizevi bir armağanı olan ''Hurma zeytin'' coğrafi olarak İzmir körfezi çevresinde Erkence cinsi zeytinlerde oluşuyor. Karaburun hurması olarak anılır.

Makbul olanı Karaburun'un körfeze bakan yamaçlarında olmak üzere, Urla, Çeşme, Seferihisar, Foça ilçelerinde görülmektedir.

Akdağ'ın serinliğinin getirdiği sabah çiği, denizden esen Poyraz ve Keşişleme rüzgarlarının etkisiyle ''olea pomea'' bakterisi/mantarı oluşumun sebebidir.


Ekim, kasım ve aralık aylarında meydana gelir.

Erkence ağacının içerisindeki genellikle genç sürgünler üzerinde ve dal aralarında oluşur. Yaşlı ağaçların genç sürgünlerinde/şıvgılarında ve mahsulü az olan ağaçlarda daha fazla meydana geldiği görülmüştür. 



"Bilindiği gibi zeytin koparıldğında yenmeyecek kadar acıdır; sebebi yanlış yazmıyorsam “oleuropein” maddesi. Karaburun’u bilenler hiç bitmeyen esintisini de bilir. Bu çok nemli olmayan esintiyi sürekli yüzünde hissedebilecek kadar şanslı olan zeytinlerin kabuğunda, “phoma oleae” mantarı oluşur ki bu da meyveyi fermente etmeye başlarBu mantar zeytinin acısını bu şekilde alır. Dalından toplayıp, tuzsuz, yoğun yağlı zeytini anında tüketebilirsiniz."

Hurma oluşumu için gerekli şart
1- erkence cins zeytin olacak
2- etlenmiş zeytine yağ yürümüş olacak
3- aşırı nemli olmayan körfez rüzgarını alacak
4- gece çiğde ıslanacak

Zeytin meyvesi, ortamın ve bakterinin etkisiyle acı suyunu salar. Dalında yeşil renkten kahverengi rengine dönerek tatlılaşır. Kabuğu acı suyunu kaybettiği için hafif buruşur.

Zeytin meyvesi ince kabuklu, bol yağlı meyve etinden ibarettir. Çekirdeği küçüktür.

Normal tüketimi dalından toplanıp yenmesidir. İsteğe göre yıkanıp hafif tuzlanarak yenilebilir.

Uzun süre dayanması ve gevşememsi için salamurası yapılabilir. Pet sişelerde hiçbir işleme tabi tutulmadan uzun süre (1 yıl) muhafaza edebiliyor.



Çiftçiye göre hurma işi şans işidir. Bu sene bu ağaçta olur seneye olmayabilir. Komşumun ağaçlarında hiç hurma olmaz, yanyana bahçelerimiz. Bende de her sene aynı miktarda olmuyor. Bu sene biraz çok oldu geçen seneye göre.

Derleme: 
http://www.agaclar.net/forum
Fotoğraf: http://sarkac64.blogspot.com/2010/11/hurma-zeytin.html

13 Şubat 2011 Pazar

Doğal Ayak Bakımı

Ayak banyosu

1 limonun suyu
¼ çay kaşığı tarçın tozu
2 yemek kaşığı zeytinyağı
¼ su bardağı süt
Su

Ayaklarınızın rahatça gireceği bir leğeni sıcak suyla doldurun ve içine limon suyunu, tarçını, zeytin yağını ve sütü dökün. İyice karıştırın.
Ayaklarınızı leğenin içine sokun ve 10-15 dakika bekleyin.
Ayaklarınızı sabunla yıkayıp havlu yardımıyla kurulayın. Ardından krem sürün.

Ayak kremi

1 yemek kaşığı badem yağı
1 çay kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı buğday tohumu yağı
12 damla okaliptüs esansyel yağı
Koyu renkli cam şişe (kremi ışıktan korumak, bozulmasını engellemek için)

Koyu renk cam şişenin içine badem, zeytin, buğday tohumu ve okaliptüs yağlarını koyun.
Sıkıca kapattığınız şişeyi çok iyi sallayın, yağların iyice karışmasını sağlayın.
Hazırladığınız kremi ayaklarınızı yıkayıp kuruladıktan sonra sürün. 



KAYNAK: http://www.pudra.com/guzellik/cilt-bakimi/dogal-ayak-bakimi-nasil-yapilir-492.htm

Zeytinyağının farklı kullanım alanları


Gıcırdayan kapılar için:
Zeytinyağı yağlamak amacı ile pek çok alanda kullanılabilir. Ev içinde kullanılması güvenlidir, kullandığınız alanlarda çocuklar ya da evcil hayvanlar için endişe etmeniz gerekmez. Gıcırdayan kapılarınızın menteşelerine zeytinyağı sürebilirsiniz, diğer kimyasal yağlayıcıları kullanmadan sorununuz çözülecektir.

Kendi mobilya cilanızı yapabilirsiniz: 
Cilası silinip giden mobilyanızı eski haline getirmek için pahalı cilalar almanıza gerek yok. 2 ölçü zeytinyağı ve 1 ölçü limon suyu ya da sirkeyi temiz bir sprey şişesinin içine koyup çalkalayın ve yüzeye fışkırtın. Birkaç dakika bekledikten sonra temiz bir havlu kumaş ya da kâğıt havluyla silerek temizleyin. Aceleniz varsa, daha hızlı sonuç elde etmek için zeytinyağınızı şişeden doğrudan kâğıt havlu üzerine dökün. Fazlalığı başka bir kâğıt havlu ya da emici bir kumaş ile silerek temizleyin. 

Saçtan boyayı çıkarır: 
Evinizin duvarlarını boyarken saçlarınız da mı boyandı? Bir parça pamuğu zeytinyağıyla nemlendirerek ve saçınızı yavaşça ovalayarak saçınızdaki istenmeyen boyayı kolayca çıkarabilirsiniz. Aynı uygulamayı rimelinizi çıkarırken de yapabilirsiniz. 
Saç nemlendiricisi olarak kullanın: 
Saçlarınız çöldeki çalılar gibi kuru ve kırılgan mı? Saçınızın kaybettiği nemi geri getirmek için yarım fincan zeytinyağını ısıtın, ancak kaynatmayın. Daha sonra saçınıza uygulayın. Saçınızı plastik bir poşetle örtün. 45 dakika bekledikten sonra şampuanlayın ve iyice durulayın.

Akneleri temizleyin: 
Akneleri tedavi etmek için yüzünüze zeytinyağı sürmeniz biraz kaçıkça görünebilir. Ancak, halen birçok millet bunun işe yaradığına inanıyor. 3 yemek kaşığı zeytinyağı ile 4 yemek kaşığı tuzu macun kıvamına gelene kadar karıştırın. Karışımı elinize, parmaklarınıza dökün ve yüzünüze uygulayın. Birkaç dakika beklettikten sonra ılık, sabunlu suyla güzelce yıkayın. Bir hafta boyunca bunu her gün uygulayın, daha sonra ise bunu haftada 2 ya da 3 kez ile sınırlandırın. Cildinizde fark edilir gelişme olduğunu göreceksiniz. 

Traş kremi yerine kullanabilirsiniz: 
Traş kreminiz bittiyse, sabunla aynı etkiyi yapmak için uğraşmayın. Sabun cildinizde pütür pütür olabilir. Zeytinyağı, cildinizi kayganlaştırmanın yanında nemlendirir. Gerçekte bunu denedikten sora, traş kremi kullanmayı tümüyle bırakabilirsiniz. 

Yağlı ellerinizi temizleyebilirsiniz: 
Ellerinizden gres yağı gibi ağır yağları ya da boyayı çıkarmak için, avucunuza 1 çay kaşığı zeytinyağı ve 1 çay kaşığı tuz ya da şeker dökün. Bu karışımı elleriniz ve parmaklarınız arasında birkaç dakika kuvvetlice ovalayın. Sonra sabun ve suyla ellerinizi yıkayın. Ellerinizin sadece daha temiz olmadığını, aynı zamanda daha yumuşak olduğunu göreceksiniz. 

Eski deri eldivenlerinizi onarabilirsiniz: 
Zeytinyağını eldivenin kuruyan bölgelerine yumuşak bir kumaş yardımıyla sürün ve 30 dakika bekleyin. Sonra taşan fazlalıkları silerek temizleyin.

Kedilerde tüy dökülmesine karşı:
Kedinizin mamasına katacağınız 1 çay kaşığı zeytinyağı, hem tüy yumaklarını önleyecek, hem de tüylerinin daha parlak ve sağlıklı olmasına yardımcı olacaktır.

Horlamayı önler:
Yatmadan hemen önce alınan 1 çay kaşığı zeytinyağı, boğazdaki kasları yumuşatarak horlamaya engel olacaktır.
Yine benzer nedenlerden dolayı içilen 1 çay kaşığı zeytinyağının tırmalanan ve yanan boğaza da faydalı olacaktır.

Metalleri parlatmak:
Gümüş, bakır ve diğer metal eşyalar ketçap veya diş macunu kullanılarak parlatılabilir. Parlatma işlemi tamamlandıktan sonra bir miktar zeytinyağı ile ovalamak, çizilmeleri, korozyonu ve kararmaları engelleyecektir.

Takılmış fermuarlar için:
Sıkışmış yere biraz zeytinyağı sürmeniz yeterli olacaktır.

KAYNAKLAR: 
Uyarlayan: Bahar ÇELİK TAPKAÇ

11 Şubat 2011 Cuma

Zeytinyağı ve Güzellik


Cilt Bakımı ve Zeytinyağı

Nemlendirici (Moisturizer)
Yüze veya vücuda uygulandığında, zeytinyağı cildin derinliklerine nüfuz eder ve cildi pürüzsüz ve esnek tutacak uzun süreli bir nem kalkanı sağlar. Gece kremi ya da gündüz nemlendiricisi olarak kullanılabilir. En iyi sonuç için ıslak cilde uygulanmalıdır, böylece su yağlılık hissini azaltacaktır. Doğal nemlendirici olarak natürel sızma zeytinyağı kullanılması tavsiye edilir.
Birkaç damla limon eklenmiş zeytinyağı aynı zamanda zindeleştirici ve ferahlatıcı etki sağlayacaktır. Carol Firenze, Zeytinyağı Tutkusu* adlı çok satan kitabında maydanoz, su ve natürel sızma zeytinyağı ile yapılan bir nemlendirici tarifi vermektedir.
Önce malzemelerinizi hazırlayın: 1 çorba kaşığı deniz tuzu, 3 çorba kaşığı zeytinyağı ve püre halinde kıyılmış bir miktar maydanoz. Bütün malzemeleri bir kase içerisinde karıştırın. Daha sonra temiz cildiniz üzerine sürüp 20 dakika kadar bekletin. Cildinizi ovalamadan yıkayın. Ayda bir kere yapacağınız bu maske sayesinde cildiniz yumuşacık olur. 
Zeytinyağının doğal faydalarının cilt tarafından ambalajlı cilt bakım ürünleri kadar kolay emilmesini beklemeyin, ancak avantajlarının da bir o kadar uzun süreli olacağını dikkate almalısınız.
Extra Bakım (Exfoliator)
Eğer kuru ve pul pul olmuş cilt probleminiz varsa, Carol Firenze, zeytinyağını deniz tuzu ile karıştırarak ovalamayı ve masaj yapmayı önermektedir. Böylece kese etkisi ile ölü deri soyularak alttaki sağlıklı katman açığa çıkacaktır.
Ayrıca birkaç yemek kaşığı zeytinyağına 1-2 damla lavanta yağı ekleyerek küveti doldurabilirsiniz.  Bu, tüm vücudu dinlendirmek, yatıştırmak ve nemlendirmek için keyif verici bir yoldur.


Tırnak Bakımı
Natürel sızma zeytinyağı kuru tırnak ve kütiküller için harika ve ucuz bir çözümdür. Sadece birkaç damla zeytinyağı ile tırnak diplerinizi ve tırnaklarınızı ovuşturun. Kütiküller nemli kalacak, tırnaklarınız ise bu masaja doğal bir ışıltı ile karşılık verecektir.
Göz Makyajı Çıkartıcı
Makyaj pamuğuna damlatılmış 1-2 damla natürel sızma zeytinyağı, göz çevresindeki hassas cilde zarar vermeden göz makyajınızı rahatlıkla çıkartacaktır. Bu yöntemin en büyük avantajlarından biri de düzenli kullanıldığında zeytinyağının göz çevrenizdeki cildi yumuşatarak, kırışıklıkları düzleştirmesidir.
Saç Bakımı ve Zeytinyağı

Saç ve kafa derisinde kullanıldığında zeytinyağının 2 olumlu etkisi olacaktır: Saç kremi ve kepek kontrolü. Şampuanladıktan sonra, eşit oranda su ve zeytinyağı karışımını saçınıza masajla yedirin. 5 dakika bekletin, sonra tekrar şampuanlayarak durulayın. Kafa deriniz sağlık bulacak, saçlarınız ise güçlenecek ve parlayacaktır.

KAYNAKLAR:
* Zeytinyağı Tutkusu, Carol Firenze Ledo Yayıncılık, Çeviren: Rabia Kaya

Zeytinyağının içinde ne var?


Günlük beslenme diyetinize zeytinyağını eklemek neden iyi bir fikirdir? Tıbbi araştırmalar bugüne kadar besin değerinin 3 temel alanına odaklanmaktadır.
·         Zeytinyağı ağırlıklı olarak tekli doymamış yağ asitlerinden oluşur. Doymamış yağ asitleri, kötü kolestrolü (LDL) azaltan ve iyi kolestrolü (HDL) arttıran daha sağlıklı yağ tipidir.
·         Özellikle yüksek kalitede natürel sızma zeytinyağı, polifenoller, vitamin E ve K, klorofil ve karotenoidler gibi antioksidanlar yönünden zengindir. Antioksidanlar, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi ve vücudun serbest radikallerin zararlı etkilerinden korunmasında anahtar rolü oynarlar.
·         Zeytinyağı, doğal bir ibuprofen benzeri madde olan oleocanthal gibi ateş düşürücü özellikli maddeler içerir.
Yine de tüm zeytinyağlarının aynı olmadığının altı çizilmelidir. Natürel sızma zeytinyağları, özellikle soğuk sıkım olanlar, zeytinyağının sağlık faydalarını en yüksek düzeyde korumaktadır, çünkü bu yağlar en az işlem görmüş olan yağlardır. Doğal zeytin meyve suyu (natural olive juice) olarak tanımlanabilirler. Yüksek ısı veya kimyasallar gibi negatif etkenlere maruz kalmadıklarından ile kimyasal yapı bozulmamıştır ve natürel sızma zeytinyağları, yukarıda sayılan sağlık bileşenlerini en yüksek düzeyde korur. Natürel sızma yağlar arasında da, sağlık bileşenleri, zeytinin sıkılma aşaması, ne tür ve ne olgunlukta zeytin kullanıldığı, ne zaman hasat edildiği, yağın nasıl depolandığı gibi faktörlerden etkilenir.
ÇEVİREN: Bahar ÇELİK TAPKAÇ

9 Şubat 2011 Çarşamba

Sitem

Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim.
Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.

Yar yar!..
Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım.
Yar yar
Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var

Bedri Rahmi Eyüboğlu

8 Şubat 2011 Salı

Zeytinyağı ile kızartma yapılır mı?


Ülkemizde genel kanı zeytinyağından kızartma yapılmayacağı yönündedir. Oysa kızartma için en ideal yağ zeytinyağıdır, çünkü zeytinyağı ısıya dayanıklıdır. Diğer yağlara göre daha yüksek ısıya dayanabilir ve toksin oluşturmaz. Zeytinyağını diğer yağlar gibi kolayca yakmak mümkün değildir, çünkü ayçiçeği yağı 170o C’de yanarken zeytinyağı 210 o C ve daha üst derecelerde yanmaya başlar. Sızma zeytinyağlarında 210 o C altında duman çıktığı görülebilir. Bu zeytinyağının yandığı anlamına gelmez ve herhangi bir zararı yoktur.

Kızartma yağı olarak kullanılan zeytinyağı tekrar kullanılacaksa filtreden geçirilip öyle kullanılmalıdır. Ayrıca uygun sıcaklıkta kullanılmış olsa bile beş defadan fazla kullanılmamalıdır. Bu uyarılar sadece zeytinyağı için değil diğer tüm yağlar için de geçerlidir.

Tanımlar




Zeytinyağının çeşitleri vardır, duyarız farklı yerlerde… Önce bu çeşitler hakkında genel bilgi vermek istiyorum. Bunun içinde halen yürürlükte olan son zeytinyağı tebliğinin “tanımlar” maddesini esas alıyorum.


Zeytinyağı: Sadece zeytin ağacı (Olea europaea L.) meyvelerinden elde edilen yağlardır. Çözücü kullanılarak ekstrakte edilen veya reesterifikasyon işlemi ile doğal trigliserid yapısı değiştirilmiş yağlar ve diğer yağlarla karışımı bu tanımın dışındadır.


1) Natürel zeytinyağı: Zeytin ağacı meyvesinden doğal niteliklerinde değişikliğe neden olmayacak bir ısıl ortamda, sadece yıkama, dekantasyon, santrifüj ve filtrasyon işlemleri gibi mekanik veya fiziksel işlemler uygulanarak elde edilen; kendi kategorisindeki ürünlerin fiziksel, kimyasal ve duyusal özelliklerini taşıyan yağları ifade eder.


Natürel zeytinyağları;
     a) Natürel sızma zeytinyağı: Doğrudan tüketime uygun, serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 0,8 gramdan (% 0,8) fazla olmayan yağlar,
     b) Natürel birinci zeytinyağı: Doğrudan tüketime uygun, serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda 2,0 gramdan (% 2,0) fazla olmayan yağlar,
     c) Ham zeytinyağı/Rafinajlık: Serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 2,0 gramdan fazla olan veya duyusal ve karakteristik özellikleri bakımından doğrudan tüketime uygun olmayan, rafinasyon veya teknik amaçlı kullanıma uygun yağlar
olarak sınıflandırılır.


2) Rafine zeytinyağı: Ham zeytinyağının doğal trigliserid yapısında değişikliğe yol açmayan metotlarla rafine edilmeleri sonucu elde edilen ve serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda 0,3 gramdan fazla olmayan yağdır.


3) Riviera zeytinyağı: Rafine zeytinyağı ile doğrudan tüketime uygun natürel zeytinyağları karışımından oluşan ve serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her l00 gramda l,0 gramdan (% 1,0) fazla olmayan yağdır.



Peki, bu tanımların neredeyse tamamında geçen “serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden” ifadeleri ile anlatılan asit oranı nedir?

Burada biraz kimya giriyor devreye. Yağ asitleri trigliserit veya fosfolipit gibi başka moleküllerde yer alabilirler. Başka moleküllere bağlı olmadıklarını özelikle belirtmek amacıyla "serbest yağ asidi" olarak da adlandırılabilirler.

Serbest yağ asitlerinin yağ içindeki oranı zeytin ağacının çiçeklenmesinden sıkılmasına ve sonrasında depolanmasına kadar pek çok faktörden etkilenir. Asidi yüksek olan zeytinyağları daha çabuk bozulma eğilimindedirler. Natürel sızma zeytinyağlarının raf ömrü uygun koşullarda saklandığında 2 yılken, daha yüksek asitli yağlarda bu süre düşmektedir.

7 Şubat 2011 Pazartesi

Zeytinyağının Duyusal Özellikleri


Zeytinyağındaki olumlu özellikler
İyi bir zeytinyağı, yapısal özellikleri nedeni ile aşağıdaki tatlardan birine veya birkaçına sahip olabilir. Bu özelliklerin zeytinyağında bulunması istenen özelliklerdir.
MEYVEMSİLİK: Zeytin meyvesini andıran ama canlı ve leziz olan ferahlık verici bir tat.
ACILIK: Bu normalde dilin arkasında ve gırtlakta hissedilir, bazı zeytin türlerinin karakteristik özelliğidir. Bir zeytini yedikten sonra ağızda kalan lezzetin önemli bir parçasıdır. (Memecik türünde yeşil salamuranın yumuşamaya başladığı dönemdeki ağızda oluşturduğu acılık gibi)
YAKICILIK (BİBERSİLİK): Bu acılı tat günümüzde zeytinlerin ham olarak (yeşil zeytin) preslenmesine bağlıdır. Öksürmenize bile neden olabilir, hemen hissedilmeyebilir ama zeytinyağı tadıldıktan sonra ağızda kalan lezzetin bir kısmını oluşturur.
DİĞER OLUMLU TATLAR
ÇİMENSİ KOKU VE TAT: Bu hem koku hem de bir lezzettir. Taze kesilmiş otları hatırlatır ve yarı olgun zeytinden (mora dönmüş zeytinler) yapılmış yağların özelliğidir.
BADEM TADI: Tatlı badem tadı tam olgun zeytinlerden (siyah zeytin) yapılmış yağda görülür, çoğu zeytinyağları bekledikçe kuruyemişleri (nuts) andıran bir lezzet kazanırlar.
Enginar, yaban enginarı, fasulye, diğer otsu ve yeşil tatlar, turunçgiller, domates ve yaprağı, çiçek, taze orman kokusu, tanensi buruk tatlar, kurutulmuş meyve, yeşil elma, şeftali, olgun veya ham muz ve tropik meyve tatları.
Zeytinyağı kusurları
EKŞİLİK (Okside): Bu en çok rastlanan kusurdur. Oksidasyon sonucu ortaya çıkar, çoğu kimse ekşiliğin farkına varmaz ve onu zeytinyağının normal tadı zanneder. Bir bardak zeytinyağını bir hafta güneşte bırakıp koklarsanız duyacağınız bu kokudur.
ŞARAPSILIK: Şarabımsı, sirkemsi tabir ettiğimiz koku. Zeytinlerin anaerobik fermantasyonundan kaynaklanır.
KÜF: Yanlış depolanan zeytinlerde bakteri ve mantarın oluşup yağa ağır bir koku ya da küf kokusu vermesidir.
TOPRAKSI: Çamurumsu da denilen kusur. Şişenin dibindeki tortu çürüyüp genelde kahverengi ya da siyah renk almış ve yağda koku bırakmıştır.
TATSIZLIK: Yağ çıkarma işlemi sırasında hamurun çok ısıtılmasından kaynaklanır. Bu da tatsızlığa neden olur. Soğuk sıkım yağlarda bu kusur görülmez.
DİĞER KUSURLAR
Madenlerle temastan kaynaklanan metalik tat,
Hamura yapılan işlemin uzun sürmesi ya da hamurun suyu yani karasu ile uzun temastan kaynaklanan sebze tadı (Salatalık tadı),
Yere düşen zeytinlerden sıkılan yağlardaki toprak tadı,
Zeytin sineğinden kaynaklanan kurtlu tat,
Kirli, bayat tat ve kokular,
Islak tahta kokusu (donmuş zeytinlerden sıkılan yağlarda görülür).
Charles Quest-Ritson ve Fabrizio Vignolini Zeytinyağı kitabından ve http://www.oliveoilsource.com sitesinden uyarlanmıştır.

Zeytinyağı tadımı nasıl yapılır?


Bu yazıyı Amerika’lı zeytinyağı tadım uzmanı ve eğitmeni Nancy Ash hazırlamış. Ben de çevirerek sizlerle paylaşmak istedim.
GİRİŞ
Eğer bir resim 1000 kelimeye bedelse, tadım deneyimi kaç kelime değerinde olabilir? Zeytinyağının içindeki aroma zenginliğini tam anlamı ile takdir edebilmek için, yağla ilgili olarak okumanın ötesine adım atıp tadım deneyimini yaşamaya istekli olmalıdır.
Zeytinyağındaki aromalar pek çok faktör tarafından belirlenir. Bunlar arasında zeytinin çeşidi, hasat sırasındaki olgunluğu (yeşil – siyah), büyüme koşulları (iklim, toprak çeşidi), ürün bakımı (sulama, zararlılarla mücadele), meyvenin ağaçtan fabrikaya ulaştırılması süreci ve fabrikadaki süreç sayılabilir. Örneğin eğer zeytinyağı ağırlıklı olarak ham (yeşil) zeytinden sıkılmışsa, çimensi, enginar veya domates yaprağı olarak adlandırılan aromalara sahip olabilir. Tam tersi ağırlıkla olgun (siyah) zeytinin kullanıldığı yağlar tereyağımsı, çiçeksi veya tropik olarak adlandırılan daha yumuşak aromalara sahip olacaktır.
Yukarıdaki tanımlamalar iyi kalitede zeytinyağında bulunabilecek olumlu özelliklerdir, ama deneyimli tadımcılar bunların yanında negatif karakteristik özellikleri de ayrımsamayı öğrenirler. Aroma kusurları zeytin meyvesindeki problemler (zeytin sineği, donma), hasat esnasındaki hatalı saklama (kir, nem, işleme öncesi bekleme sürecinin uzaması), belli işleme koşulları (sağlığa uygun olmayan ekipman, fazla ısı) ve sıkım işleminden sonraki uygun olmayan depolama ile (oksidasyon) ilgili olabilir.
Zeytinyağını nasıl tadacağımızı öğrenmenin ilk adımı duyularımızın nasıl çalıştığını anlamaktır. Aromaların algılanma süreci tatma ve koklama duyularımızın bir arada kullanılması ile alakalıdır. Tat alma becerisi oldukça kısıtlıdır; dildeki algılayıcılar sadece tatlı, tuzlu, ekşi, acı ve umami (protein tadı) tatları fark edebilirler. Aromalarla ilgili geri kalan tüm bilgi aslında yiyeceklerin ağzımızın içindeyken genizdeki burun kanalları vasıtası ile koklanmasından gelir. Bunu tam olarak anlayabilmek için soğuk algınlığı esnasında ne kadar az tat aldığınızı hatırlayın. Bunun sebebi burun tıkalıyken genizdeki burun kanallarının koku alamamasıdır.
TADIM
Zeytinyağını tadarken, yağın özelliklerinin pek çoğu koku alma duyumuz tarafından algılanır. Her ne kadar pek çok insan zeytinyağını başka gıdalarla birlikte tatmayı tercih etseler de, takip eden adımlar bize dikkatimiz dağılmadan zeytinyağının aromalarına odaklanmayı sağlayacaktır.
· Az bir miktar (1 yemek kaşığı) zeytinyağını ağzı daralan bir bardağa (mesela şarap kadehi) koyun.
· Bir elinizle bardağı tutarken, diğer elinizle de bardağın ağzını kapatın ve bardağı dairesel biçimde çalkalayın. Böylece yağ aromasını salacaktır.
· Bardağın ağzını açın ve derin bir solukla koklayın. Aroma hafif mi güçlü mü? Bu noktada fark ettiğiniz tanımları yazmak isteyebilirsiniz.
· Bundan sonra yağı “höpürdeterek” (slurp) yudumlayın, şöyle ki yağı yudumlarken aynı zamanda biraz da hava çekin içinize. Eğer bunu doğru şekilde yapıyorsanız hiç de kibar olmayan bir ses çıkacaktır. Bu hareket yağı ağzınızın içine iyice yaymanıza yardım edecektir. Bu da size küçük bir yudumla yağın içindeki her aroma nüansını algılama fırsatı verecektir.
· Tadımı yağı yutarak tamamlayın ve boğazınızda batma – yanma hissi bırakıp bırakmadığına dikkat edin.
Yukarıdaki her adım size dikkatinizi spesifik bir pozitif özelliğe vermenizi sağlar. (Ç.N. Bir zeytinyağında bulunabilecek pozitif özellikler şunlardır: Meyvemsilik, acılık ve yakıcılık) İlk önce yağı soluyarak zeytin meyvesinin aromasını (meyvemsilik) değerlendiririz. Yağ ağzımızın içindeyken bu değerlendirmeyi genizdeki burun kanalları sayesinde derinleştirebiliriz. Bu aşamada aynı zamanda dilimiz de acılık – bibersilik özelliğini hissedecektir. Son olarak yağın boğazımızda bıraktığı yakıcılık seviyesini yutarken fark ederiz.
Sensorik değerlendirmeler sırasında yağın renginden hiç bahsedilmediğini fark etmişsinizdir. Genel kanının aksine yağın aromaları ve kalitesi ile ilgili olarak rengin bir belirleyiciliği YOKTUR. Gerçekte, bilimsel değerlendirmelerde yağın renginin yaratacağı önyargıları elimine etmek için mavi renkli özel cam bardaklar kullanılmaktadır.
BU EGZERSİZİ DENEYİN
Yukarıda anlatılan test metodunu özümsedikten sonra bu egzersizi yapabilirsiniz. Natürel Sızma olarak etiketlenmiş 3 zeytinyağı seçin. Bunlardan biri de süpermarketten alınmış ucuz bir yağ olabilir. Her örnek tadımı arasında damağınızı yeşil elma yiyip su ile çalkalayarak temizleyin. Örneği değerlendirmek için aşağıdaki soruları dikkate alın:
· Aroma hoş mu, nahoş mu?
· Aroma yumuşak mı, güçlü mü veya ikisinin ortası mı? 2. ve 3. örnekleri değerlendirirken aynı zamanda öncekilerden daha mı yumuşak, daha mı güçlü bunu da değerlendirin.
· Aromayı tanımlayan 2-3 kelime yazın.
· Yağ acı mı? Bu öncelikle dilin gerisinde hissedilecektir. Acılık az mı, orta mı, güçlü mü? Acılığın yoğunluğu diğer aromalarla dengeli mi?
· Yağı yutarken boğazınızda ne hissettiniz? Hafif bir etki mi bıraktı yoksa yakıcılık sizi öksürtecek derecede miydi? Yakıcılığın yoğunluğu diğer aromalar ve acılık ile dengeli mi?
Yukarıdaki egzersizi bitirdiğinizde notlarınızı bir daha gözden geçirin. Hangi özellik size daha fazla keyif verdi? Beğenmediğiniz bir özellik var mıydı? Süpermarketten aldığınız marka diğerleri ile karşılaştırıldığında nasıldı? Deneyimli bir tadımcı ile görüşlerinizi paylaşamıyor olsanız bile zeytinyağı tadımından öğrenebileceğiniz çok şey vardır.
Aynı tadım yöntemini kullanarak başka bir gün başka bir örnek setini değerlendirebilirsiniz, hatta bu sonuçları ilk setin sonuçları ile karşılaştırabilirsiniz. Böylece zaman içinde kendinize özel zeytinyağı tadım sözlüğünüzü oluşturabilirsiniz. Zamanla aromaları ve kendi tercihlerinizi netleştirmeye başlayacaksınız. Aynı zamanda meyvemsi aromayı, acılığı ve yakıcılığı derecelendirmeye başlayacaksınız. Notlarınızı saklayıp eski tadım deneyimlerinizi yenileri ile karşılaştırmak da iyi bir fikir olabilir.
Dünya çapında tüketicilere çok geniş alternatifler yaratan 1000’in üzerinde zeytin çeşidi yetişmektedir. Tadım kişiseldir ve en iyi zeytinyağını oluşturan faktörler konusunda herkesin hemfikir olması beklenemez. Yine de zeytinyağı tadımları size damağınızı eğitmenize ve sevdiğiniz aroma karakterlerini içeren zeytinyağını seçerek yemeklerinizi taçlandırmanız konusunda yardımcı olacaktır.
KAYNAK
Nancy Ash, Strictly Olive Oil.
Çeviren: Bahar ÇELİK TAPKAÇ
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...