23 Ekim 2011 Pazar

İlk hasat

Aslında Gödence için hasat mevsimi henüz gelmedi. Adı üstünde Erkenceler için bile kasım ortasını beklemek gerekiyor. Ama bahçemizdeki zeytinler meyvelerini kararttı ve "beni topla" mesajını vermeye başladı, çünkü onlar Ayvalık, sofralık zeytinlerimiz...

Eşim ve oğlumla birlikte bahçedeki 8 ağaçtan yaklaşık 10 kg kadar zeytin topladık. Ufak bir kısmı yeşil, gerisi kararmış bile. Bu yılki zeytinimizi kurma zamanı...

Maalesef hala yeşil zeytin konusunda başarılı olamadığım için garantili bir tarif veremiyorum. Yine de o bir kavanoz yeşil zeytini tuz ve sirke karışımı suya koyduk ve beklemeye başladık.

Siyah zeytinlerimiz ise, Fatoş Teyzemin şaşmaz tarifi ile (http://divolio.blogspot.com/2011/03/sofralk-siyah-zeytin-yapm.html) kuruldu, martta yenmeye hazırlıyorlar kendilerini...

Çilli
Sıradaki zeytinler arazilere serpiştirilmiş Çilli'ler... O kocaman taneleri toplamak da yemek de müthiş bir zevk oluyor. Bakalım doğa bize bu sene o zevki verecek mi?

19 Ekim 2011 Çarşamba

Çarşıdan aldım bir tane... ya da narın faydaları


Nar Meyvesi
Nar, lezzetli bir meyve olmasının yanında besin değerleri açısından da oldukça yararlıdır. Potasyum ve demir minerali ile C vitamini açısından çok zengin bir meyve olan nar; B1, B2 vitaminleri ile kalsiyum ve fosfor minerallerini de barındırır. Yaz mevsiminde serin meyve suyu veya ferahlatıcı bir kokteyl olarak tüketilen nar, sağlık bakımından da özellikle kış mevsiminde bol bol tüketilmesi gereken bir meyvedir.
Yapılan araştırmalara göre narda, serbest radikallere karşı güçlü etkisi olan çeşitli vitamin, mineral, enzim ve antioksidanlar bulunmaktadır. Serbest radikallerle en iyi mücadele yolu bu antioksidanları tanımak ve dışarıdan doğru besinleri seçerek bunların etkinliğini en üst düzeyde tutmaktır.

Bugün için bilinen en güçlü antioksidanlar; C ve E vitaminleri, glutatyon, lutein, N-Acetylcystein, keratonoidler, flavonoidler, koenzim Q-10, alfa lipoik asit ve selenyumdur. Nar suyu da doğal antioksidanlardan biridir.

Latince adı ´Punica Granatum´ olan nar, özellikle içerdiği antioksidanlar sayesinde vücudun savunma sistemini güçlendirir. Örneğin narda 10 bardak yeşil çaya ve 4 bardak kızılcık suyuna eşdeğer antioksidan madde bulunmaktadır.

Nar ağacının kök, gövde ve kabukları ise nişasta, mannit, reçine, tanen ve birtakım asitlerle alkaloitler içerir.
Damar tıkanıklıklarını geriletme özelliği bulunan nar, ´ACE´ denilen enzimi engelleyerek tansiyon düşürücü bir etki de yapmaktadır.

Narın bilinen faydaları:
  • Harareti keser.
  • Diş etlerini kuvvetlendirir.
  • Çarpıntıyı giderir.
  •  Mide iltihabı ve ağız yarası için faydalıdır.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Kanser hücrelerinin gelişmesine engel olarak, başta cilt ve prostat kanseri olmak üzere, kansere karşı vücudu korur.
  • Kandaki kolesterol oranını ve tansiyonu düşürür.
  • Damar sertliğini önler ve damarları açar. Bu özellikleriyle kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur.
  • Kandaki şeker seviyesini de dengeleyerek şeker hastalarına iyi gelir.
  • Cilt sağlığı için de faydalıdır.
  • Enfeksiyona karşı vücut direncini korur ve artırır
  • Enerji verir, yorgunluğu giderir
  • İdrar söktürücü etkisiyle toksin atımını sağlar
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir hastalıklara karşı korur
  • Bağırsak parazitlerinin düşmanıdır, iyi bakterilerin artmasını sağlar
  • İshali (diare) önler tedavide destek sağlar
  • Cilt enfeksiyonlarında olumlu katkısı vardır.
  • Böbrek iltihaplarının giderilmesinde etkilidir.
  • Karaciğer zafiyetine faydası vardır.
  • Romatizma ağrılarının hissedildiği eklem ve uzuvlara nar şırası sürüldüğünde, ağrı kesici özelliği bulunmaktadır.
  • Tatlı nar suyu, ses kısıklığı ve zatürreye karşı şifalıdır.
  • Nar suyu basur hastalığının tedavisinde faydalı olmaktadır.


Narın Kabuğu
Nar suyunun sadece tanelerinden değil, tüm meyveden üretilmesi, bu içeceğin antioksidan etkisinin daha da artmasına neden oluyor. Zira bu önemli meyvenin kabuğu alkaloit, tanen ve glikozitler içeriyor.
Bu nedenle ishal kesici ve kurt düşürücü özelliğe sahip bulunuyor. Nar kabuğunun ekstresi ise güçlü bir virüs ve mikrop öldürücü özelliği sahip.

Ayrıca, cilt üzerinde enfeksiyon ve yara iyileştirici etki de gösteriyor. Bunların yanı sıra, meyve kabuğu ve tanelerin antioksidan ve anti-tümör etkileri de biliniyor´.

Önemli not: Nar suyu tansiyon düşürdüğü için düşük tansiyonlu kişilerin tüketmesi sakıncalıdır.

Derleyen: Bahar Çelik Tapkaç

16 Ekim 2011 Pazar

Nar ekşisi/ Nar pekmezi

Bir önceki gönderimde yazmıştım hatırlarsınız narların olmasını bekliyorum diye. İşte o zaman geldi. Bahçemdeki benim boyumu az geçkin 3 nar ağacı dallarının taşıyamayacağı ağırlıkta narlarını olgunlaştırdı. Şimdilik 3 kasa topladık, devamı da geliyor.

Haliyle geçen seneki ilk girişimimden sonra bu sene nar pekmezi yapmak için en uygun düzeneği kurmaya çalışıyorum.

Öğrendim ki, nar ekşisi ile nar pekmezi arasında bir fark yokmuş. Tatlı nardan yapılanlar nar pekmezi, ekşi nardan yapılanlar nar ekşisi oluyormuş. Tabii bahçeden toplanıp hazırlanan nar ekşisinin piyasada satılan nar ekşili soslar ile fazlaca bir alakası yok.

Nar ekşisi/ pekmezi yapmak aslında çok kolay. Yine de nar ayıklamaktan hoşlanmıyorsanız bu işe girmeyin derim. Geçen sene bir portakal sıkacağında nar suyunu sıkmıştık, ancak narın içindeki zar hazırlanan ekşiye aşırı buruk bir tat veriyor. Bu sene kolaya kaçmadık, tek tek ayıklıyoruz narları.

Miktarlar gerçekten çok çok az 8-10 nardan 250 ml nar pekmezi elde ediliyor, işin zahmeti de burada gösteriyor kendini zaten.

Narlar tek tek ayıklanıyor, çekirdekleri zedelenmeden sıkılıyor. Elde edilen nar suyu sırlı toprak bir kaba* alınıyor. Bu kabın tercihen geniş bir tepsi olması iyi olur ki, buharlaşma hızlı olsun. Bende henüz olmadığı için güvecimi kullanıyorum bu iş için. Son olarak nar suyu kaynatmadan kısık ateşte buharlaştırılıyor. Elde koyu pekmez kıvamlı karışım kalana kadar saatlerce pişiyor. Nar suyunu kaynatmamak çok önemli, zira içindeki vitaminleri korusun istiyoruz. Aynı husus üzüm pekmezi için de geçerli. Porselen bir tabağa damlattığınızda akmıyorsa kıvam almış demektir, reçel kıvamı gibi yani.

Bakalım bu 3 kasa nardan ne kadar nar pekmezi elde edeceğiz? Heyecanla çalışıyoruz.

*Domates, limon, nar gibi asitli yiyeceklerin pişirilmesi aşamasında reactivekapların kullanılmaması gerekiyor.  Demir ve aluminyum kaplar bu kategoriye giriyor ve içlerinde pişen yiyeceklerin tadını bozuyorlar. O yüzden bu tür asitli yiyecekleri non-reactive gruba giren çelik, cam ve sırlı toprak kaplarda pişirmekte yarar var.

Görsel: http://www.yediiklim.net
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...